Bozkurt'un 1926 yılında kaleme almış olduğu Medeni Kanun Genel Gerekçesi'nin (Esbabı Mucibe Layihası), 2001 TBMM'sinde sebebiyet verdiği tartışmalar nedeniyle ismi bir kez daha gündemde yer etmiştir.
17 Eylül 1930’da Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt Ödemiş’te yaptığı bir konuşmada çok daha net ifade eder:
Benim fikrim ve kanaatim şudur ki, dost da düşman da bilsin ki, bu memleketin efendisi Türk’tür. Öz Türk olmayanların Türk vatanında bir hakkı vardır, o da hizmetçi olmaktır, köle olmaktır. Dost ve düşman, hatta dağlar bu hakikati böyle bilsin.
Kaynak: https://secure.wikimedia.org/wikipedia/tr/wiki/Mahmut_Esat_Bozkurt
Bu Blogda Ara
8 Ağustos 2011 Pazartesi
Atatürk'ün ve MAhmut Esat Bozkurt'un savcılara seslenişi.
mustafa kemal atatürk savcılara şöyle seslenmiştir:
"türkiye cumhuriyetinde kimsesiz bir birey yoktur. cumhuriyet, böyle bir kavramı asla kabul edemez. insan hakları, yasalarımızın güvencesi altındadır. en güçsüz ve en kimsesizlerin yardımcısı devlet ve onun kamu hukuku temsilcileri olan cumhuriyet savcılarıdır. kendilerini kimsesiz görenlerin, yanlarında her an haklarını aramakla görevli cumhuriyet savcıları bulunduğunu asla unutmamaları ve bundan emin olmaları gerekir. zayıf ama haklı olanların en güçlü durumda olmaları, adliyemizin en belirgin özelliği ve ülküsüdür. cumhuriyet adliyesinin yükselmesini bir onur meselesi saydıklarından hiç kuşku duymadığım çalışma arkadaşlarıma bu onurlu görev alanında mutlak ve muhakkak olan başarılarını coşkuyla dilerim efendim."
Kaynak: Ekşi Sözlük
Mahmut Esat Bozkurt da, Savcı ve Hakimlere sorumluluklarını belirten ve tarihe geçen şu özdeyiş ile seslenmiştir.
“Türk Savcıları, Türk Hakimleri ;
Meriç kıyısında çalışan Türk köylüsünün kaybolan sapanından tutunuz da, bu vatanda yaşayanların uğrayacağı en ufak bir haksızlıktan, hatta Bingöl Dağlarının ıssız kuytularında bekleyen öksüzlerin göz yaşlarından siz sorumlusunuz.”
Kaynak: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=1960
"türkiye cumhuriyetinde kimsesiz bir birey yoktur. cumhuriyet, böyle bir kavramı asla kabul edemez. insan hakları, yasalarımızın güvencesi altındadır. en güçsüz ve en kimsesizlerin yardımcısı devlet ve onun kamu hukuku temsilcileri olan cumhuriyet savcılarıdır. kendilerini kimsesiz görenlerin, yanlarında her an haklarını aramakla görevli cumhuriyet savcıları bulunduğunu asla unutmamaları ve bundan emin olmaları gerekir. zayıf ama haklı olanların en güçlü durumda olmaları, adliyemizin en belirgin özelliği ve ülküsüdür. cumhuriyet adliyesinin yükselmesini bir onur meselesi saydıklarından hiç kuşku duymadığım çalışma arkadaşlarıma bu onurlu görev alanında mutlak ve muhakkak olan başarılarını coşkuyla dilerim efendim."
Kaynak: Ekşi Sözlük
Mahmut Esat Bozkurt da, Savcı ve Hakimlere sorumluluklarını belirten ve tarihe geçen şu özdeyiş ile seslenmiştir.
“Türk Savcıları, Türk Hakimleri ;
Meriç kıyısında çalışan Türk köylüsünün kaybolan sapanından tutunuz da, bu vatanda yaşayanların uğrayacağı en ufak bir haksızlıktan, hatta Bingöl Dağlarının ıssız kuytularında bekleyen öksüzlerin göz yaşlarından siz sorumlusunuz.”
Kaynak: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=1960
Neden "Cumhuriyet" Savcısı ?
"atanın huzurunda "hukuk reformu" için fikir fırtınası yapılırken, mahmut esat bozkurt'un tepesinde şimşekler çaktırılır:
neden sadece savcılara cumhuriyet savcısı denilir?
cumhuriyet başbakanı, cumhuriyet bakanı, cumhuriyet müsteşarı, cumhuriyet valisi, cumhuriyet büyükelçisi olmuyor da, neden cumhuriyet savcısı? savcılara neden bu imtiyaz ?
atatürk, bozkurt'a, "ne diyorsun?" diye sorar.
bozkurt'un cevabı çok net olur:
"çünkü, öyle zaman olur ki, cumhuriyeti korumak için başbakandan, bakandan, müsteşardan, validen, büyükelçiden bile hesap sormak gerekebilir. işte o cumhuriyet savcısıdır."
atatürk, gülümseyerek hoşnut kaldığını belli eder. "devam et bozkurt" der."
Kaynak: Ekşi Sözlük
neden sadece savcılara cumhuriyet savcısı denilir?
cumhuriyet başbakanı, cumhuriyet bakanı, cumhuriyet müsteşarı, cumhuriyet valisi, cumhuriyet büyükelçisi olmuyor da, neden cumhuriyet savcısı? savcılara neden bu imtiyaz ?
atatürk, bozkurt'a, "ne diyorsun?" diye sorar.
bozkurt'un cevabı çok net olur:
"çünkü, öyle zaman olur ki, cumhuriyeti korumak için başbakandan, bakandan, müsteşardan, validen, büyükelçiden bile hesap sormak gerekebilir. işte o cumhuriyet savcısıdır."
atatürk, gülümseyerek hoşnut kaldığını belli eder. "devam et bozkurt" der."
Kaynak: Ekşi Sözlük
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)